RÜZGARIN ADI - PATRICK ROTHFUSS (THE NAME OF THE WIND) | KİTAP YORUMU




             


Kitap Adı : Rüzgarın Adı
Orijinal Adı: The Name Of The Wind
Yazar: Patrick Rothfuss
Sayfa Sayısı: 736
Baskı Yılı: 2011
Yayınevi: İthaki Yayınları
Tür: Fantastik / Yetişkin Edebiyatı







BENİM ADIM KVOTHE.
Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian’la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın kabul edildiğinden daha küçük bir yaşta Üniversite’den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım.

Belki beni duymuşsunuzdur.

Fantastik kurgu edebiyatının eşsiz bir masalı, bir kahramanın kendi ağzıyla anlattığı öyküsü işte böyle başlıyor. Bir keder öyküsü bu… bir kurtuluş öyküsü… bir adamın evrenin anlamını arayışının ve gerek o arayışın gerekse de onu sürdürmesini sağlayan gem vurulamaz iradenin bir efsaneye dönüşmesinin öyküsü…







Bu kitabın yorumunu nasıl yapacağımı, anlatmaya nereden başlayacağımı çok düşündüm. Ama maalesef bulamadım. Kelimelere sığdırmak hem anlamsız hem de yetersiz kalıyor sanırım. İlk olarak kitabın konusunu ve olayların nasıl başladığını anlatayım.
Her kitapta olduğu gibi bunda da bir ana karakterimiz var; Kvothe. Kvothe gerçek kimliğini değiştiriyor ve bir kasabada Kote adında bir hancı olarak tanınmaya başlıyor. Geçmişini bilen bir insan yok kasabada tabii. Zaten nereden geldiği, kim olduğu söylenmiyor bize ilk başlarda. Bir gün "Scrael" (ne anlama geldiğini ve nasıl bir tehlike olduğunu ben de bilmiyorum, ikinci kitapta anlayacağız sanırım bunun sırrını.) saldırısıyla başlıyor hikayemiz. Daha sonra gece vakti ormanda karşılaşıp "Tarihçi"'nin hana gelmek zorunda kalmasıyla tamamen içine giriyorsunuz kitabın. Kvothemiz başlıyor hikayesini anlatmaya...
Yorumumu nasıl yaparım inanın bilmiyorum. Ama bu kitaba başlamadan önce bile büyük bir değeri vardı benim için; hediyeydi çünkü. Kitabı mükemmel kılan özelliklerden bir diğeri ise tabii ki yazarın o muhteşem anlatım tarzı ve kurgusuydu. Söylemeden geçmeyeyim ki, kitap kolay okunabilir bir kitap değildi. Gereksiz dediğiniz o detaylar öyle bir yerde karşınıza çıkıyor ki "ne oluyor ya?" deyip kalıyorsunuz. Sayfaya öyleyece bakakaldığım dakikalar oldu, ki bence bu da yazarın kurgudaki başarısını ve kitabı neden bu kadar sevdiğimi açıklıyor bence. Daha fazla spoiler vermeden nasıl yorum yapılır bilmiyorum ama bu kitaba tek kelimeyle bayıldım. Kitapta geçen efsaneler, başka hayatlar, olaylar ve hepsinin Kvothe'nin hikayesine bağlanış şekli! Söyleyeceklerim bu kadar sanırım...
Ben fantastik kurguya bayılan bir insanım ve Rüzgarın Adı en sevdiklerim arasında ilk 3'e kesinlikle girer, bundan eminim. Zaten kitabın sonunu okuduğunuzda ikinci kitaba başlamak için delireceksiniz; benim gibi...

You Might Also Like

0 yorum